
27 Mart 2010 Cumartesi
Play-Off'a Güzel Başlangıç

5 Mart 2010 Cuma
Merhaba Torku Selçuk Üniversitesi!

26 Aralık 2009 Cumartesi
Zorlu Deplasmandan Galibiyetle Döndük
Vestel'in ribaundlarda ve asistlerde önemli bir üstünlüğü olsa da iyi seçilmiş bir yabancı oyuncu ile tecrübeli basketbolcuların TB2L'de nasıl fark yaratabildiğini bir kez daha görmüş bulunduk.
Galibiyette iki otobüse doluşup takımı deplasmanda destekleyen Selçuk Üniversitesi öğrencilerinin de büyük payı olmuş, kendilerine bir teşekkür edip haklarını yemeyelim.
5 Eylül 2009 Cumartesi
Selçuk'ta Yeni Yönetim

Hayırlı olsun.
3 Eylül 2009 Perşembe
İsmail Çevik Meselesi

1 Eylül 2009 Salı
Post Kalibresinde Yorum

"Demek ki birinci ligi hakeden sadece Burak varmış kulüpte. Yaşar Berber menajer olduysa artık takım bölgesele de düşer. Ne demiş Kamanlı Hocamız(şube sorumlusu), bırakalım kendi kendine düşsün. Ama yanlış olan şu ki; kendi kendine bıraksan bu takım düşmezdi, siz zoru başardınız. Yaşar Berber ve il temsilcisi Alper Bey'in rakı sofralarında bu takımın ipi çekildi. Rektörlükte eşe dosta içirilen rakılar demek ki fayda vermiyor kulübe. Ama bireysel olarak bi genel menejerlik kapılmış. artık daha rahat "mazut" alır kulübün parası ile kendi arabasına.. e bakalım yaşar berber, koskoca Kombassan'ı yedin bitirdin, bir de üniversiteyi ye..
Ha bu arada yaşar berber kankisi Avni Abisini yönetime sokmak için baya çabalamış ama başaramamış, neyse artık; seneye inşallah bölgesel lige şube sorumlusu olur."
28 Ağustos 2009 Cuma
Burak Kozan Kepez'de

27 Ağustos 2009 Perşembe
Selçuk Üniversitesi ve Yeni Sezon

28 Haziran 2009 Pazar
Mutlu Demir ve Bursa

Takımımızın küme düşmesiyle birlikte bizden ayrılan Mutlu Ağabey, bundan sonra Oyak Renault'da. Yücel Hoca'nın yerli beş numaralarla oynama alışkanlığı, Mutlu Abi'nin daha önceki bir yazımızda bahsettiğimiz özellikleri ve iyi karakteri onu Bursa'ya getirdi. Az önce linkini verdiğim yazıda kendisinden, oyununda vs. epeyce bahsettiğimiz için bu yazıyı pek fazla uzatmayalım diyorum. Eşyalarını toplamaya geldiği sırada programım uyar da Konya'da olabilirsem güzel de bir röportaj planlıyoruz kendisiyle. Başarılar Mutlu Demir!
Sırada Ufuk Kaçar var...
26 Haziran 2009 Cuma
Yokum Diyor

Bu sezon ne olup ne biteceğine dairse şiimdilik net hiç birşey yok, bütçe çok fazla olmayacak diye bir duyum geldi ama bu sadece duyumdan ibaret, doğruluğu ilerleyen günlerde belli olacak. Mutlu Akü ile biten sponsorluk sözleşmesini tekrar görüşüyorlarmış şimdi, oradan gelebilecek ücret takımı iddialı hale getirebilir. İlker Türel, Ufuk Kaçar ve Mutlu Demir kesin olarak ayrıldı takımdan, başka takımlarla anlaştılar yani. Diğerleri için de görüşmeler olacakmış, aradan biraz zaman geçince daha detaylı bilgi verebiliriz sanırım.
18 Haziran 2009 Perşembe
Dedikodular-Selçuk

20 Mayıs 2009 Çarşamba
Mete Amcası'ndan Evlatlarına

15 Mayıs 2009 Cuma
Ve Selçuk Kapanır(?)

13 Mayıs 2009 Çarşamba
Dünya Garip

Kısa bir süre önce Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi'nin değerli yöneticileri zaten ligde kaldık diyerek önümüzdeki sezonun planlarını yapmaya başlamıştı kısa süre öncesinde, bu çerçevede gelecek sezon takımın sponsorunun Konya Şeker olması gündemde idi. Şimdi de takımın ikinci ligte de olsa devam edip edemeyeceği aynı firmanın kulübü satın alıp-almayacağına bağlı. Vay be!
12 Mayıs 2009 Salı
Bir Rüyaydı Geldi Geçti(mi)?

Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi lige veda etti. İçimiz yandı bizim de haliyle,şu an ne durumda kulüp onu da bilmiyorum. Ne durumda derken kastettiğim şeyi belki de şu an yeterince iyi anlayamıyorsunuz ama yazının ilerleyen kısımlarında sanırım söylemek istediklerim anlaşılacak.
Enteresan bir son hafta oldu,çok iyi başladığımız Daçka maçını İlker Abi'ye çalınan faul demeye bin şahit isteyecek 5 faulün arkasından ivme kaybederek kaybettik. Takımımızı yeterince iyi tanımayan insanlar maçta hiç sayı atamamış bir oyuncunun 5 faul almasının takımı nasıl bu kadar etkileyebileceğini düşünecekler elbette ama farklı bir mesele bu mesele. İlker Türel bu takımın ateşleyici güçlerinden bir tanesi o kocaman yüreğiyle. Dışarıdan gelen iyi(!) haberlerle maçın kaybedilmesinin kendilerine olumsuz bir etkisi olmayacağını düşünmeye başlayan oyuncularımız sahada İlker Türel gibi bir ateşleyicinin,her fırsatta mücadele eden bir insanın ve Cengiz Karadağ gibi bir otoritenin de olmamasını fırsat bilip yatış moduna geçivermişler. Ne olduysa da ondan sonra olmuş zaten. Maçın skoru Bursa'ya ulaştığı anda 20 sayı öndeki Oyak Renault maçı Kepez'e bırakıvermiş. Özellikle yabancılar arasında olağan şeyler bunlar,ama olağan olmayan şeyler de yaşandı. Onlardan da bahsedelim.
Sevmiyorum arkadaş bu federasyonu,ne seviyorum ne de beğeniyorum. Niye bu maçlar aynı saatte başlamadı,sorarım size. Niye? Hani şikeyi önleyecektik de bir hafta önce tüm maçlar aynı saatte başlamıştı. Bu hafta ne değişti,burası modern bir basketbol ülkesi değil mi? Öbür maçlarda gecikme olmuşsa sizin yetkiniz yok mu Daçka-Selçuk maçının başında insanları on dakika bekletecek? Sonra da çıkın orada burada haktan hukuktan bahsedin. Aferin ya,aferin. Bu yazdıklarım kesinlikle ligden düşen Selçuk Üniversitesi'nin hatalarını örtmeye yönelik yazılmadı. Olanlar bunlar zaten hem,değil mi?
Şimdi de gelelim bizim takıma. Birşeyler yapabilmek için ona buna bakmayacaksın,kendin üreteceksin. Üretemedin mi,ne olursa olsun haketmişsindir başına gelenleri. Ayıptır,yazıktır ve de günahtır. Sen tutarsan aman boşver,zaten ligde kaldım deyip de sahada elinden geleni ortaya koymazsan böyle haklarlar adamı.
En fazla şeyi söylemek istediğim kişilerle ilgili olaraksa Salsa birşeyler söylemiş, duygularımın onda birisine tercüman olmuş hani. Biz konuşunca kötü oluyoruz ya,iyi olmuş başkalarının da birşeyler söylediği. Katılmadığım noktalar da var elbette,onlardan da bahsedeceğim. Şimdi aynen alıntılıyorum yazıyı:
"Velhasıl kelam, Aliağa da Erdemir'i devirince kabak Selçuk Üniversitesi'nin başına patladı. Amcalar TB2L'nin yolunu tuttular. Şimdi gelelim neden iyi oldu? Ben orada doğru işler yapılmadığına inanıyorum. O taraftar ve salon haricinde o kulüpte bu ligin hakkını veren hiçbir şeyin olmadığını düşünüyorum. Ligin bitimine 3 hafta kala 7 yerli oyuncuyla oynayan Aliağa'ya 60-50 ile yenilmek, o maçtan sonra takımın başındaki genç bir koçu kovup onun kariyerini beş paralık etmek, sonra onun yerine yeni sezon için ligden kesin düştü artık diye baktıkları o takımın koçuyla anlaşmak falan etik değildir babacığım. Bana kimse hikaye okumasın.
Dünkü Renault - Kepez maçı öncesindeki akşam yemekte olan Renault staffına Kültür Park'ında yürüyüş yaparken rastlayan Halil Üner'in oturup bir çay içmesini, dünkü maçın sabahında birine telefon açtırtarak 'Dün akşam Halil abi ile yemekteymişsiniz?' diye imalı bir soru sordurtan mevcut koç Gökhan Güney'e de iyi olmuş. Maçtan önce bu kadar çakallık peşinde koşmaya hiç gerek yok baba. Sen çık topunu oyna, kazan Daçka maçını, kal ligde. Ya da çok öteye gitme, 2 hafta önce yen Aliağa'yı, kal ligde. Maç kazanmadan ligde kalmanın peşinde koşarsan, Kepez maçından 20 fark haberi gelince maçı bırakırsan, bir de üstüne bu sonla karşılaşırsan hiç kızma ama benden sana kocaman bir 'İyi oldu' gelir. 'Afiyet bal şeker olsun' demediğime şükrediver hatta."
İlk paragrafa genel olarak katılıyorum yalnız '......o takımda taraftar ve salon hariç bu ligin hakkını veren hiçbirşey olmadığına inanıyorum' kısmı hariç. Burası su götürebilecek bir konu. İkinci paragrafa gelecek olursak, Gökhan Güneyle ilgili noktaya katılmıyorum. Dünyada ne insanlar var biliyoruz. Gördüklerini Gökhan Abi'ye insan yavrusunun birisi Halil Ünerle Yücel Platin kuyunuzu kazıyor,yemektelerdi gördüm diyerek anlatmışsa,bunu da böyle bire bin katıp ballandıra ballandıra anlatmışsa,senin de bir tarafların tutuşuyorsa mecburen karşı tarafa sitem edersin. Yoksa Gökhan Güney bu camiada çok sevilen bir insandır ve de Oyak Renault tarafından da çok iyi tanışıp-görüştüğü insanlar vardır. Neyse,umarım kızmadın Anıl Abi... :)
Son sözlerimi de ligden düşmenin sorumluluğunu Yücel(Platin) ve Ahmet(Çakı) Cengiz'in(Karadağ) iyi arkadaşıdır diyerek yine Cengiz Abi'ye atan insanlara etmek istiyorum. Çıksan o maçı kazansan kim ne yapabilecek söyler misin bana? Erdemir canla-başla oynamış maçın sonuna kadar zaten de,oynamayanlar Cengiz Karadağ'ın intikamını almak için oynamadılar öyle mi? Vay yavrum vay,ne zihniyetmiş arkadaş be. Hadi bakalım,kabul ettim bu söylenenleri. Sizin bu söyledikleriniz doğruysa eğer adama sene sonuna kadar Cengiz'i niye elinde tutmadın,bu yaptığın salaklık değil mi diyerek sormazlar mı? Bravo valla,ne diyeyim...
Tekrar ediyorum,zihniyetinize sağlık... Aklıma Cem Karaca'nın Obur Dünya(öbür değil,obur) parçası geliyor,önce dinleyin lütfen:
http://www.youtube.com/watch?v=oiZ_fB8ML_4
"Koca Hakan Yavuz'u,yedin yine doymadın mı,
Koca Cengiz Karadağ'ı yedin yine doymadın mı,
Koca fakiri(:P) yedin yine doymadın mı,
Koca Mutlu Akü Selçuk Üniversitesi'ni yedin yine doymadın mı?"
Edit:Unutmuşum söylemeyi,halbuki yazının teması bu olacaktı da boşverin. Kulüp kapanabilir. Zihniyet dedikleri her yerde değil mi?
7 Mayıs 2009 Perşembe
19 Mayıs Spor Salonuna
29 Nisan 2009 Çarşamba
Gidenlerin Ardından-Cengiz Karadağ(1)

Kendisini ilk olarak Hakan Yavuz'un ayrılışının ardından bir maç sonundaki basın toplantısında tanımıştım. Niye bilmiyorum çok hoşuma gitmişti,belki de her zamanki o kibar,saygılı tavrındandır;kimilerinin layık olamadığı o tavırdandır. Aradan belli bir zaman geçmiş, kendisi takımımızdan ayrılmıştı. O vakitten sonra Akçakoca Poyraz'ın başında yaptığı inanılmaz işleri imrene imrene seyrettik, sene sonunda sağolsunlar kulübümüzden bazı değerli insanlar anlaşmışlar kendisi ile.
Biz de bir röportaj yapalım dedik Cengiz Karadağ ile,işte o vakitten sonra tanıştım ben de bu değerli insanla. O günden sonra bizim basketbolu daha iyi öğrenebilmemiz için bize kulüpte kendisine yardımcı olmamız teklifinde bulundu(bir arkadaşımla gitmiştim röportaja). Sevinerek kabul ettik biz de,bize ihtiyacı olmamasına rağmen,bizi tanımıyor olmasına rağmen sırf şu ülke basketboluna belki bir katkım olabilir diyerek çok sıcak davrandılar bize Gökhan Abi ile birlikte. Öylesine iyi kalpli bir insan düşünün ki hiç tanımadığı bir insanı alsın arabası ile yemeğe götürsün, koskoca baş antrenör getirip götürsün o adamı yemeğe,sağa-sola... Ama herşey hakedene. Sen bir iyilik yaparsın, iki olur üç olur;karşı taraf hala eskisi gibi devam ederse yapacak birşey olmaz. Cengiz Abi de bunu yaşadı işte. Kim kendisine bir teklifle gelse davetini kırmazdı, hadi abi röportaj yapalım; tabii olur. Hadi Cengizcim bir okul bizi çağırıyor ne dersin,tabi gidelim gençlerin şevkini kırmayalım. Böylesine büyük kalbe sahip bir insandı Cengiz Ağabey.
Oyuncuları ile arası çok iyi idi,antremanda onların gelişimi için gerekirse onlara kızardı ama tüm bunlar antremanda kalırdı. Antreman dışında,hatta içinde de tüm oyuncuların arkadaşı idi Cengiz Karadağ. Arabası olmayan,tamirde olan oyuncuları kız arkadaşı ile,ailesi ile yemeğe gidecek olsa;yahut bir yere gidecek olsa Cengiz Abi'ye giderdi hemen daha önceden aldığı olumlu yanıtlara güvenerek.
Kimsenin kuyusunu kazma amacında değildi,basketbol camiası ki herkesin arkasını kollamasının gerektiği bir camia;böyle bir camiada temiz kalabilen nadir insanlardan birisi idi kendisi,belki de bu temizliği için temiz kalamayanlar sevmedi onu. Kendisine yapılanlara rağmen ben onları Allah'a havale ettim diyen ve sağdan soldan gelen basın açıklaması tekliflerine rağmen hiç konuşmayan bir insandan bahsediyoruz.
Teknik analize,şuna buna hiç girmeyeceğim,giremem de zaten şimdi. Belki farklı bir yazıda değerlendiririz o meseleyi de. Gökhan Abi'den de bahsetmem gerekli farkındayım,o da şu an ev arkadaşını kaybetmenin üzüntüsü içerisinde.
GÜLE GÜLE CEM CENGİZ KARADAĞ
HAYAT SANA HEP GÜZELLİKLERLE
GELSİN!
Unutmadan;
"Sen hep gül e mi Cengiz Abi?"
26 Nisan 2009 Pazar
Aliağa Şoku(60-50)

Sen Hep Gül e mi Cengiz Abi-2-

Çeşitli sebeplerle tekrardan yayına sokuyoruz bu yazıyı. O sebepleri anlayanlar anladı da önemi yok.
Bu arada şu da Gsbasket.org da Cengiz Karadağ ile ilgili olarak açılmış olan konu.
Sen böyle tatlı tatlı sürekli gül e mi Cengiz ağabeyciğim, yemişim düşmesini, yemişim galibiyetini, yemişimi play-off unu… Sen böyle mutlu ol e mi sürekli?Ona buna hiç aldırma , ayağını kaydırmaya çalışanlara rağmen sen yine de hep böyle herkese iyilik yapmayı düşün e mi? Sana da bu yakışır zaten. Bırak,boşver seninle ilgili kötü şeyler planlayıp basketboldan zerre miktarı anlamayan insanlar konuşsunlar. Görmesinler senin Gerald Fitch'i nasıl mahvettiğini,Traylor denen herifi nasıl rezil ettiğini,'onlar' konuşsunlar bırak. Okuyorsanız ey 'onlar',utanmayın adınızı yazmıyorum buraya .Sağa inat sola inat,hani derler ya alayına inat tuttun bu takımı ligde,üç hafta önce söylenenlerle şimdiki söylenenlerin arasındaki farkı sen hiç düşünme e mi ağabeyciğim? Bırak sen iyi kal...O tepede basketbolu bildiğini iddia eden şeref mahrumları dururken,senin gibi tüm iyilerin üzerine oyunlar oynarken boşver,boşver sen.
Dediğim gibi,bırak sen iyi kal...