BIY AD

20 Haziran 2009 Cumartesi

Türk Basketbolu Artık Sarhoş



Bu yazı Kemal Erdem Hamamcıoğlu tarafından kaleme alınmıştır.
Türk Basketbolu Artık Sarhoş

Beko Basketbol Ligi play-off serisi iyi başladı kötü bitti. Taraftar sahaya indi, olaylar çıktı, şampiyonluk unutuldu ve şampiyonluk harici her şey konuşulmaya başlandı. Olaylar buraya nasıl geldi, nasıl devam etti ve bu beklenen son nasıl gerçekleşti ?

Şimdi Fenerbahçe cephesi kendi doğrularını savunurken, Efes ve çakma Efes cephesi ise karşı görüşü savunuyor. Çakma Efesliler de kendilerini iyi biliyorlar. Finalde Efes değilde Telekom olsa onlar Telekomlu olacaktı. Buna Türk gelenek ve göreneklerine uygun bir şekilde şöyle denilir, ‘’El bilmem nesiyle gerdeğe girmek..’’. Bir takıma karşı bu kadar çok ittifak oluyorsa bu o takımın büyüklüğünden kaynaklanıyordur. Biz bu el şeyiyle gerdeğe girenleri bırakarak enine boyuna Fenerbahçe – Efes Pilsen serisinde olanları konuşalım.

Serinin ilk 2 maçında Fenerbahçe kazanırken Ergin Ataman şov vardı. İlk maçta maçı hakemlere havele ederken, 2. maçta Tanrıları araya kattı. Ergin Ataman ilk 2 maçta ortamı o kadar fazla gerdi ki zaten bombanın piminide çekmiş oldu. Ergin Ataman’ın sahadaki tetikçisi Kaya Peker’de verilen görevi en iyi şekilde yerine getirerek ortamın ateşini iyiden iyiye körükledi. İlk 2 maçta tüm bu olup bitenler karşısında Fenerbahçe cephesi kazanmanın verdiği rahatlıkla oraları olmayarak en büyük hatayı yaptı aslında. Fenerbahçe kazanırken konuşsaydı bu noktaya gelmeyebilirdi iş. Kaybederken herkes konuşuyor bu ülkede bir kerede kazanırken konuşun.. Konuşun ki patlamaya hazır bombayı en hasarsız bir şekilde patladın.

Zira 3. maçla birlikte Fenerbahçe cepheside konuşmaya başladı ve haklıyken ‘haksız’ duruma düştü. Kazanırken neden konuşmadın derler adama ve öyle dendi. Kaybetmeyi hazmedemediler demeye başladılar ki Fenerbahçe cephesinin stratejik hatası bu noktada en çok kendilerine zarar verdi.

Efes Pilsen’in Satın Aldığı Basın

Efes Pilsen’in, Türk Basketbolu’ndaki lobisini bilmeyen yok zaten. Parayla satın aldığı kalemleri 5. maçtaki hakem hatasını dahi ‘’Kurallara uygun..’’ diyerek savunmaya başladı. Üstelik bu satılık kalemler Ntv Spor gibi bu ülkede basketbol konusunda büyük yatırımlar yapmış bir kurumda yazıyorlar. Bu satılık kalemin ne dese tersi çıkan NBA yorumlarının hastasıyız. Kaldı ki ‘’Güç bende artık meydan bana kaldı..’’ diyerek etrafında yalaka ordusu toplaması ise cabası. O yalakalar sağda solda küfürleri esirgemezler ama iş şu serinin son maçına gelince bir anda centilmen kesirlerler ve Ali Koç’a bile sallarlar. Nerede o Türk Basketbolu’ndaki MURATHANOĞLU ruhu. Murat Murathanoğlu’nun ruhu aranıyor basında, satılık kalemler ve basma kalıp yalakalar değil. Murathanoğlu gibi isimlerden mahrum kaldığı sürece bu ülke basını bir arpa boyu yol alamaz.

Basından zaten ne beklenebilir ki ? Kendi içinde tutarsız olan basın neyi yönlendirebilir ? Burunların önünü göremiyorlar, çoğu kalemlerini satıyor, bugün kalemi satan yarın neleri satar ?

Şimdi ben bunları yazıyorum diye şu yazıyı okuyacak olanlar bana kızacaklar belki ve bir çoğu küfür edecekler. Ben düşündüğümü yazıyorum, kendimi satmıyorum. Böyle olmak daha iyi en azından içimden geçenleri yansıtıyorum. Yoksa sağda solda ana-avrat küfürler edip burada tamamen kendime zıt şeyler yazsam daha mı dürüst olurdum ?

Neyse olaylar bu noktalara Federasyonun basiretsizliğininde etkisiyle geldi. Eğer ilk 2 maçta Ergin Ataman’ın her türlü çirkefliğine ceza verebilseydiler ve Kaya Peker’e ‘İnsanca’ davranması gerektiğini hatırlatan bir yaptırım uygulansaydı bunların hiçbiri yaşanmıyor olacaktı. Zira bu cezaları verdiğin an karşı tarafada bunu emsal gösterip ağır cezalar verebilirdin. Ona vermiyorsan haliyle öbürünede veremiyorsun. Eh o taraftar sahayada iner başka şeylerde yapar. Sen bu kadar esnek olursan bunlar sana mübah. Bu olaylardan sonra suçlu taraftar ilan edildi ve herkes kefeni yırttı. Bu kadar basit işte bu olaylar.

Tek Suçlu Ergin Ataman

Ergin Ataman ise hala konuşuyor ve çenesi hala durmuyor. Bir insan bu kadar provakatif olabilir mi ? Kadına el kaldıran ve dayak atan biri ki bu olaylar geçtiğimiz yıllarda gündemdeydi şimdi ‘’Şiddete karşıyım..’’ tavırlarıyla şiddeti körükleyen söylemlerine devam ediyor.

Ergin Ataman ‘’Soyunma odasını bastılar..’’ diyor, 2 dakika geçmiyor Kerem geliyor ve ‘’Soyunma odasında kutlama yapıyoruz.’’ Diyor. Ergin Ataman neyin peşinde ? Ergin Ataman çıkıyor ‘’Bu olayların olacacağını zaten biliyordum..’’ diyor sonrada ‘’Tribünde 2 çocuğum var onları düşünüyorum..’’ diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ey Ataman madem bu olayların olacağını biliyordun oraya ne diye çocuklarını getiriyorsun ? Herkes salak da bir sen misin akıllı. Sen öz çocuklarını bile çirkin oyuncularına alet edebilecek kadar düşüyorsun. Keşke Aydın Örs’ten sadece teknik ve taktik bilgiler değil de biraz da insalık öğrenseydin.

Bu olayların buraya gelmesindeki bir numaralı suçlu Ergin Ataman’dır. Peki bu adama ne ceza verilecek ? Sen adaleti Federasyon bazında sağlayamazsan 6. maçtaki olaylar daha çok olur. Ceza mı vereceksin Fenerbahçe’ye de acıma Ergin Ataman’a da acıma. Ha yok sen Ergin Ataman’ı es geçersen ve tek bir ceza vermezsen şiddetin önünü alamazsın.

Birde kimsenin pek takmadığı ama bazen sınırları zorlayan Efesliler diye garip bir oluşum var. 3-5 kuruşluk avanta karşılığında bir oluşumun parçasılar hesapta. Bunlar yüzünden gerçekten Efes Pilsen’i seven ve Efes Pilsen’i destekleyen insanlarda lekeleniyor. Bu avantacılara yarın bir gün Tuborg 3-5’in üzeri 5-8 verse en kral Tuborgcu olurlar.

Ülker ve Beko Çekilirse ..

Ülker, Türk Basketbolu’nda bir devrim yapmıştı. Şimdi sorumluluğu daha da arttı. Efes Pilsen’in basketboldaki lobisini yıkmak zorundalar. Ya da Başbakan Tayyip Erdoğan bir esneklik göstersin ve içki reklamlarını TV’de serbest bıraksın zaten hal böyle olunca Efes Pilsen, Spor’dan elini ayağını çekecektir.

Eğer Efes Pilsen, kapalı kapılar ardında lobisine devam edecekse, şampiyon olamıyorlar diye Federasyonu çekiliriz diye tehdit edecekse ve tüm bunlara sessiz kalınacaksa o zaman Ülker’de restini çeksin ve ‘’Ben artık yokum arkadaş..’’ desin. Hatta Sayın Ali Koç, tüm bu olan biten rezaletlerden sonra Beko’yu, basketbol sponsorluğundan çeksin. Oyunu kuralına göre oynamak bu değil midir zaten ?

Ve Son Nokta

Her ne kadar Turgay Demirel yalansada Meriç Tunca’nın kaleme aldığı o açıklamaların hepsi gerçek. Zira Demirel zaten bu açıklamaları Tunca’ya değil bizzat Mahmut Uslu’ya yapmıştır. Meriç Tunca’da olayı basına yansıtmıştır. Federason Başkanın o açıklamalarıyla yazıya noktayı koyalım ;
´´Olaylar çok kötü oldu. Efes´in antrenörü (Ergin Ataman) bu serinin başından itibaren ortamı gerecek hareketlerde bulundu. Bunda da başarılı oldu.. Maalesef Fenerbahçeliler de bu tuzağa düştü.. .´´´´Oraya gelmeden önce serinin üçüncü maçına bakalım.. Fenerbahçe 15 sayı önde.. Bir hakem çıkıyor orada başlıyor Fenerbahçe´nin aleyhinde garip düdükler çalmaya.. (Başkan isim vermiyor ama kastettiği hakem‚ Alper Köselerli) Fark eriyor gidiyor.. Tabii burada Fenerbahçeli oyuncuların da hatası var. Onlar da ´Nasıl olsa şampiyon olduk. Seri 3-0 oluyor´ rahatlığına giriyorlar. Topu kaybedip seyirciye bakanlar‚ 4´e 1 gelip 3´lük atanlar.. Tam bir şov olayı yani. Sonra ne oluyor?. Hatalı düdükler ve oyuncuların umursamazlığı maçın gitmesine neden oluyor.. Geliyoruz Ayhan Şahenk´teki serinin beşinci maçına.. Ve 13 saniye kala Fenerbahçe aleyhine çalınan centilmenlik dışı faule.. En tecrübeli dediğimiz Fatih Söylemezoğlu tecrübesini konuşturacağı o pozisyonda anlaşılmadık bir şekilde düdüğü çalıyor.. Ondan sonra başlıyorlar ´Bu federasyon mecburiyetten Efes´i şampiyon yapacak´ söylemleri. Doğru mu bunlar?. Tabiki değil..´´´´Basketbolda maalesef bir çete var.. Bu çetenin içerisinde hakemi de var‚ antrenörü de var‚ basında yazıp‚ televizyonda yorum yapanı da var.. Bunlar aynı zamanda Milli Takımı da çalıştıran Fenerbahçe Ülker´in hocası Tanjeviç üzerinden beni ve Basketbol Federasyonu´nu vurmaya çalışan tipler. Şu son olaylara bakarsak bunlar başarılı olmuş gözüküyorlar.. İşte beşinci maç sonrası Fenerbahçe´nin Asbaşkanı Murat Özaydınlı´nın sözleri..´

Dallas Olmamak İçin BT Gitmelidir

Tüm şu olup biten olayları bir kenara bırakırsak bu seri, 2006 NBA finallerine inanılmaz benziyor.Dallas Mavericks seride 2-0 önde ve 3. maçta Miami deplasmanında 3. çeyrek oyunu domine ediyor ve ipleri eline alıyor. Takım sahibi Cuban kenarda içten içe şampiyonluk şarkıları söylemeye başlıyor. Eh haklıda adam, seride durum 3-0'a gelecek ve işi büyük ölçüde bitirecek. Üstelik takımı 3. çeyrek rüzgarı arkasına almış ve son çeyreğede 77-68 önde giriyor. Ne oluyorsa son çeyrekte oluyor ve Miami muhteşem bir dönüş yaparken hem maçı alıyor hemde seriyi kırıyor ve seri sonunda 4-2 ile şampiyon olurken 4 maç üstüste kazanıyor. (Cuban seri sonrası hakemleri bombalıyor ama o da biliyorduki iş sadece hakemlerle bitmiyordu takım içindede gitmeyen şeyler vardı.)Dallas o sene kendi elleriyle bir nevi şampiyonluğu hediye ederken kenarda basiretsiz bir şekilde takımı yöneten Avery Johnson eleştiri oklarının hedefi oluyor fakat Cuban onu kovmuyor bedelini ertesi sezon ilk turda yaşadıkları Warriors faciasıyla ödüyor.Dallas'da Avery Johnson ne kadar basiretsizse Fenerbahçe'de Tanjevic bir o kadar basiretsizdir. Fenerbahçe takımı hakemleride yenecek güce sahipken Tanjevic'in basiretsizli, beceriksizliği ve iş bilmezliği yüzünden seriyi kaybetmiştir.Fenerbahçe yönetimi, 2006'da Cuban'ın düştüğü hataya düşüp gelecek sezon takımı daha beter bir hale getirmemeli ve Tanjevic'i bir an önce kovamalıdır.Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli oluyor. Aylar önce daha normal sezonun ortalarında bu takımın ''Psikolojik Çöküş'' yaşadığını üzerine basabasa söylemiştim. O vakit darbe yapılıp takımın başına Aydın Örs ya da x bir koç getirilseydi bugün bu takım tüm olup bitene rağmen şampiyonluğunu ilan ederdi.Tanjevic kovulsa ne olacaktı yani Federasyon tavır mı alacaktı ? Alsa ne olurdu bundan kötü mü olurdu ?Lafı daha fazla dolandırmaya gerek yok ;Fenerbahçe yeni sezonda Tanjevic'le devam ederse esas çöküşü o zaman yaşayacaktır. Yeni bir koç takımın başına gelmelidir.
Kemal Erdem Hamamcıoğlu

20 yorum:

dejavu dedi ki...

Rasim ve Mirsad isimli iki basketbolcu var, Türkiye'de basketbol oynuyorlar.

Sarp dedi ki...

Alperen,

Bir an antu okuyorum zannettim kendini.

Hayır, Efes yıllardır aynı yatırımları yapıyor, reklam serbest bırakılsın da Efes çekilsin gibi garip bir tespit. Gerçi, Efes çekilmeyi bile düşünüyordu değil mi, Rakocevic transferi Efes tombul şişe kapağı olmuştur bazılarına herhalde.

Tek suçlu Ataman gibi ara başlıklara ya da Demirel'in doğruysa nasıl fenerbahçe'nin güdümünde olduğunun ispatını teşkil edecek açıklamaların, bak Türk basketbolunda çete var, yaaaaa denerek kullanılması antuda bile pek rastlanamayacak şeyler.

Ayrıca, Efesliler 3-5 kuruş için bu işi yapıyor yorumu ifitradan ibarettir. Blogunda böyle bir yazı olması hiç hoş olmamış. Efes soyunma odası basılmamış gibi gösterilmeye çalışıyor, tek suçlu Ataman diye yazılmış. Bu yazı tribün terörünü dolaylı yoldan onaylamaktadır ve böyle bir şey kabul edilemez.

Giray Özkan dedi ki...

Bu yazıda Tanjevic dışında ki yorumlara katılıyorum....

dejavu dedi ki...

Sarp'ın yazdıklarını yazıcaktım dün gece ama bu kadar 'kör' bir yazı için uğraşmamayı tercih ettim. Bu yazının burada durması da pek hoş değil ama Alperen, antu'nun girişine koyun hit rekoru kırar.

Efesliler muhabbetine falan hiç girmiyorum, keşke herkes onlar kadar anlasa bu basketboldan ve futbol taraftarları salonlardan defolup gitse bir an önce.

Alperen dedi ki...

Eleştiriler genel olarak aynı yönde, ben de bu sebeple eleştirilere genel bir yanıt vereceğim.

Bu yazının sahibi ben değilim evvela, onun için eleştirilerin bir kısmı benimle alakalı değil. Eleştirilerden kendi üzerime alındığım kısmı,Sarp Abi'nin bu yazı blogunda olmamalıydı kısmı.

Kemal Erdem Hamamcıoğlu,Overtime dergisinin yazarı. TBL ile alakalı olarak da ciddi manada birikime sahip bir insan. Bu şekilde uzun yazılar yazdığı zaman TBL ile ilgili olarak, ben de bu yazıları bloga taşıyorum kendisinin de izniyle. Böylesine önemli bir insanın yazıları blogumda olduğu için de şahsen gurur duyuyorum.

Bu yazıda benim de katılmadığım noktalar elbette ki var, fazlaca var hem de. Ama dediğim gibi Kemal Abi gibi bir kişinin yazılarına mudahele edecek seviyede kendimi zaten görmüyorum, ayrıca bu blogda 10 yaşında çocuk da yazsa, yazması konusunda anlaştı isek, ben o kişinin yazısındaki fikirlerine dokunmam.

Genel olarak bu şekilde idi mesele, bilmiyorum umarım olayı açıklayabilmişimdir...

KE dedi ki...

Ergin Ataman hakkında notlar ;

-22 temmuz 2004
İLGİNÇ HABER !
Basketbol Federasyonu Disiplin Kurulu‚ play-off final serisindeki centilmenliğe aykırı davranışları nedeniyle Efes Pilsen antrenörü Oktay Mahmuti´ye 2 maç‚ Ülkerspor antenörü Ergin Ataman´a da 6 maç müsabakalardan men cezası verdi.

-1 şubat 2005
İLGİNÇ BİR HABER DAHA !
BASKETBOL Federasyonu Disiplin Kurulu Fenerbahçe - Ülker maçından sonra yaşanan olaylar nedeniyle Ülker coachu Ergin Ataman´a 2 maç müsabakalardan men ve 500 YTL para cezası verdi.

-16 Şubat 2008
Basketbol Federasyonu Disiplin Kurulu‚ Beşiktaş Cola Turka ve Efes Pilsen takımları arasında Ankara´da oynanan Opel Türkiye Kupası maçında hakemlere yönelik sözleri nedeniyle Ataman´ı cezalandırdı.

Gerekçeli kararda‚ teknik komiser ve hakem raporunun yanı sıra CD kayıtları ve savunma yazısı incelendiğinde‚ Ataman´ın‚ maç sonrası hakemlere yönelik‚ ´´Sizin nereden talimat aldığınızı biliyorum´´ şeklindeki sözleri söylediğinin anlaşıldığı belirtildi.

Kurul‚ daha önce de hakemlere karşı devamlı yoğun itirazları ve seyircileri tahrik edici davranışları nedeniyle ihtar cezası verilmesini göz önüne alarak‚ Ataman´a‚ 1 müsabakadan men ve 1000 YTL para cezası verdi.

-2 Şubat 2008 / Hurriyet

Didem Kaymaz (30)‚ Bilkent Üniversitesi´nde ekonomi okudu‚ Ortadoğu Teknik Üniversitesi´nde master yaptı. İstanbul´da bir Amerikan şirketinde çalışırken aşık olunca‚ bir magazin starı haline geldi.

Çünkü aşık olduğu adam‚ Ülkerspor´un antrenörü Ergin Ataman´dı ve üstelik evliydi. Bir süre sonra sevgilisinin bir başka kadınla yemek yediğini öğrenince küplere bindi‚ restoranı bastı. Ergin Ataman´dan dayak yedi‚ darp raporu aldı. Ataman‚ Ülkerspor´un antrenörlüğünden istifa etti.

Adsız dedi ki...

Bu yazıyı yazan arkadaşa bir sorum olacak.Kaç para aldın???

Ayrıca efesliler gerçek Efes Pilsen taraftarıdır.Herşeyi kabullendiğiniz gibi bunuda kabulleneceksiniz.

Sarp dedi ki...

Alperen,

TBL'yi iyi takip eden bir insan Efes'in yatırımı kesmeyeceğini bilir, sene içinde Thornton'la sözleşme imzaladığını bilir, her tarafta ayyuka çıkan Rakocevic dedikodularını duyar. Yok bunlara rağmen, böyle suçluyu Efes gibi gösteren bir yazı yazılıyorsa, yazıyı yazan insan bu yazıyı basketbolsever olarak değil bir takımın taraftarı olarak yazmış demektedir, sonra da yazısını taraftarın yaptığı müstehak gibi söylemlerle süsler.

Bu zihniyet, ne pahasına olursa olsun Türk basketbolu'ndan çekilmelidir, silinmelidir. Bu yazı üç büyük kulübün salon dolsun diye bugüne kadar yaptıklarının sonucu olan son olaydan zerre ders alınmadığının, çıkarım yapılamadığının kanıtıdır.

Alperen dedi ki...

Kemal Abi'nin bloggerdaki nickname i 'KE'. Kendisi de tartışmaya dahil olmuş, artık üzerime alınmama hiç gerek kalmadı sanırım.

Yazıda katılmadığım noktalar olduğunu belirtmiştim. Sizin de hiç katılmadığınız noktalar olabilir ancak fikirlere saygı duymak zorundayız, fikirlere karşı da saygımız yoksa bile ki bu da bir nebze olsun kabul edilebilir birşeydir; karşımızdaki kişiye saygı duymak zorundayız. Tüm bunları niye söyledim, kaç para aldın diyen adsız'ın yaptığı saçma yorum üzerine söyledim.

Bu forumda bu güne kadar bana bir daha yazma diyen de oldu, ne kadar malsın diyen de oldu; fikirdir dedim yayımladım yazıları. Ancak bir kişinin yazdıkları fikir olmaktan çıkıp taciz boyutuna ulaşırsa o zaman yazılanları yayımlayıp yayımlamama konusunda endişeye düşebilirim. Lütfen beni bu noktada zor durumda bırakmayın.

Teşekkürler.

Alperen-Bench'in Arkası

KE dedi ki...

Adsız keşke adını yazacak kadar cesur olabilseydin. Valla herhangi bir para almadım, parayla yazı yazmam, parayla iş yapmam bu nedenle bundan önce Mahmut Uslu içinde en ağır yazıları yazdım ve bu konular hakkında en derin araştırlamaları yaptım ortayada çıkardık zamanında. O zamanda Fenerbahçe düşmanı deniliyordu alışığız.

Efes Pilsen'e gelince ;
Zeytinburnu'nda okul önlerinde bedava bilet dağıtıp basket topunu görse bomba diye karakola götürecek olan çapulcu tayfasına ben bilet dağıtmıyordum.

Gerçek Efes Pilsen taraftarını zaten ayrı tuttuğumu söylemişim ama parayla sahibinin sesi olanlarıda çok iyi biliyoruz. Onlarıda yeri geldiğinde yazarız.

Banka hesabıma havele yapılmıyor benim.

dejavu dedi ki...

Ergin Ataman sütten çıkma ak kaşıktır diyen olmadı burada, o yüzden koyduğunuz haber özetlerinin bir ehemmiyeti yok. Aksine durumu daha da güzel ortaya çıkarmışsınız, tek taraflı bakmaya devam ediyorsunuz. Kaya rakibi tahrik etmiş, Ergin Ataman sizin söyleminizle 'gerginmiş.' Bunları konuşalım tamam da hakeme vuran Tanjevic'i, masayı tekmeleyen Rasim'i, hakeme küfreden Mirsad'ı, Ayhan Şahenk protokolünde ettiği küfürleri duymayan kalmayan Ali Koç'u, federasyonu biz getirdik biz indiririz herkes akıllı olsun Murat Özaydınlı'yı yaz(a)madığınız sürece birşeyler konuşmak mümkün değil. Anlaşıldığı üzere yazmaya da niyetiniz yok.

Bir taraf suçludur, diğeri masumdur triplerine gerek yok. Bütün Türkiye izledi altı maçı, ama yazınızı okuyunca Efes Pilsen'in her türlü pisliği yaptığını buna karşın Fenerbahçe Ülker'in tamamen fair-play ruhuyla mücadele ettiğini anlıyoruz. Anlamıyorum diyen tekrar okusun, okusun, okusun..

@ Alperen;

Yazıya karışmak değil olay, tabii ki herkes düşündüğünü yazsın dilediğince. Ama taraflı, basketbol ekseninde olmayan yazı bloga yakışmıyor. Ha sen de haklısın, baştan yazıyı yayınlayacağım demişsin ama biz de yakışmadığını söylüyoruz. Budur olayımız. :)

Sarp dedi ki...

Alperen,

3-5 kuruşluk avanta karşılığında bir oluşumun parçasılar hesapta

Bu ne demek peki? İnsanlara sizi Efes satın alıyor demek değil mi? Bu yorumun üstüne adsızın yaptığı saçma yorumsa, bu Efesliler'e ve basını satın alıyor demek ne oluyor?

Ben Galatasaraylı bir basketbolsever olarak final serisinde gittim destekledim Efes'i. Avrupa maçında da desteklerim ve Galatasaray şampiyon olmuyorsa şu ligde Efes'in şampiyon olmasını tercih ederim Fener'in şampiyon olmasına. O paragraf da çakma Efesliler vs. demek ne oluyor?

Yazıda saygı gösterilmemiş; ama çok şükür aklı başında insanlarız, tutup burada saçma sapan şeyler yazıp suçu karşı taraf tahrik ettiye getirmeyecek olgunluktayız. Keşke yazı da o olgunlukta yazılmış olsaydı da, basketbol tartışılsaydı.

Giray Özkan dedi ki...

Alperen kardeşim adsız mesajı takma kafana.O arkadaşın adını dahi yazacak cesareti yok.Cesur olmadıktan sonra Efes Pilsen'li olsa ne olur?Daçka'lı,FB'li,GS'li olsa ne olur?

Adsız dedi ki...

Kemal Erdem'in yazılarını çeşitli sitelerden ve Overtime'dan biliyorum genelde nba yazıyor ordaki üslubuda serttir burda sert yazmış yine haklı olduğu ve haksız olduğu noktalar var yazıda.Serinin gergin geçmesinde Ergin Ataman'ın suçuda var ama Fenerlilerinde suçu var.İki tarafta germişti ortamı.Fener kaybettiyse hakemlerden çok koçlarına bakmalı bu adamlar Aydın Örs'ü gönderip Tanjevic'i getirdiler sonlarının böyle olucağı belliydi.Yazının yarısına katılıyorum yarısına katılmıyorum.Ama yazarın üslubunu biliyorum basketbol yazarları arasında Hıncal Uluç gibi takıntıları olan biri :)

Fenerbahceliyiz.biz dedi ki...

Ergin Ataman isimli bir teknik adam var, Türkiye'de takim calistiriyor...

Giray Özkan dedi ki...

Aydın Örs'ün çalıştırdığı, Mirsad'ın ilk yıllarını yaşadığı,Volkan Aydın'ın,Ufuk Sarıca'nın,Naumoski'nin yıldızlaştığı,rahmetli Mc Rae'nin şov yaptığı yıllarda ben de çok maçını seyrettim Efes Pilsen'in.O dönemde lise önünde dağıttığı biletleri,o biletleri dağıtmak için kullandığı eski alt yapı oyuncularını da tanırım.O eski alt yapı oyuncuları o dönem için dağıtmadığı biletleri karaborsa yaparak iyi para kazanmıştı iyi bilirim.Fakat o dönemde buna mecburlardı.Çünkü basketbol seyircisi çok ama çok azdı.O seyirciye gerçek basketbol terbiyesini ise Aydın Örs verirdi.

Ali Koç küfür etti diyorsunuz.Ataman basın toplantısında "Ne yüzle Abdi İpekçiye geleceksin dediler" diyor.Ali Koç'un ve yanında ki yöneticilerin bunu söyledikleri doğru,çünkü Efes Pilsen basın danışmanı alenen FB'ye küfür eden bir şahıs.Basına bakıyorum da FB'nin her tepkisi olay oluyor ama neye tepki verdikleri hiç ama hiç konuşulmuyor.Bir de bu basına FB yandaşı deniyor.Bu FB yandaşı terimine trajik mi desem komedi mi bilemiyorum.En iyisi trajikomedi diyelim ;)
Kaya kasti dirsekleri acımadan rakibine vururken salondaydım.Rakibi gerdiğini çok iyi biliyorum.Fakat Ömer Onan ve Mrsic gibi isimler faul atarken Kaya'ya küfür edenleri de biliyorum.Efes Pilsen taraftarının yapamadığını yaptılar ve konsantrasyonlarının bozulmalarına,normal sezonun altında kalan bir faul yüzdesi ile oynamalarına neden oldular.Bu isimler sene başından bu yana 3 maça gelmemiştir.Basketbol seyretmeyi bilmedikleri de bir gerçek.Eğer bilseler Abdi İpekçi'de oynanan maçlarda çalınan hatalı 30-35 düdükte gereken tepkiyi ıslık ve alkışla verirlerdi.Tıpkı 1995 Avrupa şampiyonasında Litvanya'yı yenerek şampiyon olan Yugoslavya'ya Atina da verilen tepki gibi ;)

KE dedi ki...

Antalya'daki seminerlerde Federasyon yetkileri bizzat şöyle diyorlar ''Bıktık artık Efes'in tehditlerinden..''. Bir dönem Efes Pilsen'de çalışmış olan Oktay Mahmuti'ye bir sorun bakalım Fenerbahçe'ye süpürüldükleri sene Efesli yöneticiler kendisine nasıl küfürler savurmuş. Kaldı ki Aydın Örs'e aynı küfürler savrulmuştu zamanında. (İnternette Yiğiter Uluğ'nun yazılarını aratın Örs olayını onun kaleminden okursunuz.) Efes Pilsen'in bu ülke basketboluna hizmetleri kadar yaptıkları kötülükleri görmemek de körlültür. Tuborg niye ligden çekildi ? Ülker bile bu kirli lobiyle baş edemeyince üç büyüklere sığındı. Hala kar etmiyor ya Efes'in lobisi devam ediyor. Bir çok hakem Efes'in güdümünde at gözlüğü ile bakıp durmayın bugün Fener'e olan yarın G.Saray'a olunca burda Efes'i savunanların dilleri lal olur sanırım. Bu Efes bir kaç yıl önce Beşiktaş'ın elinden şampiyonluğu göz göre göre çaldı. O zamanda ben kendi adıma rahatım Beşiktaş'ı savundum. Basketbolu gerçekten seven ve yayılmasını isteyen insanlar Efes lobisinin üzerine gitme cesaretini gösterirler. Ben kaç basketbol yazarı tanıyorum Efes'le arası iyi olmadığı için işinden oldu. Merak etmeyin bu yazarların ağzından güzel bir araştırma yazısıda gelecek. Bu işler dışardan göründüğü gibi basit değil. Federasyonda çoluk çocuk sahibi insanları işinden ettiler. Konuşurken detayına kadar bilin öyle savunun Efes Pilsen'i. Ergin Ataman konusunda hiçbir sözüm yok artık bu adam için diyecek bir şey yok. Ergin Ataman'ı camiada seven bir tek adam yok. Her türlü üç kağıt kendisinde mevcuttur.

Yazıyı nbaturka.net için hazırlamıştık çok yakında yine orda Efes Pilsen'le alakalı ilginç araştırmalar olacak.

(Eleştirilere gelince ben saygı duyuyorum her eleştiriye problem yok.)

Giray Özkan dedi ki...

Efes Pilsen'in hakem lobisi geçen sezon da yüzünü göstermişti.Fenerbahçe Ülker'in Antalya BŞB ile oynanan play-off serisi ilk maçından Telekom ile oynanan finaline kadar iş başındaydı.FB Ülker şampiyon olunca bu lobiyi kimse görmedi.

Efes Pilsen'e saygım var.Ataman'ı ise hiç ama hiç affetmeyeceğim.Eski iş arkadaşı Oktay Mahmudi'nin gidişinde parmağı olmasına şaşırmayacağım kadar ahlaklı biridir

dejavu dedi ki...

Fenerbahçe Ülker süpürürken de bu hakemler ve bu federasyon vardı, o zaman çıt yoktu şimdi herkes bağırıyor. Eee o zaman da bağırsaydınız da görseydik keşke. Federasyon-lobi falan işlerine hiç girmemek lazım, federasyonun bugünkü kararına bakalım, sonra konuşalım. 5 maç fazla geldi bana, 1 maç yeterdi.

Ülker 4-0 süpürdüğü takımın lobisinden çekinmiş ha, o da güzelmiş. Bahsettiğiniz gibi çılgın bir lobisi olan takım finalde süpürülmez ona da emin olun. Gerçi şahsınıza ait blogda futbolda olduğu gibi tek tek pozisyonlar falan incelenmiş, o da ayrıca güzeldi.
@ fenerbahçeliyiz.biz;

Yazar sadece Ergin Ataman'dan ve Efes'li oyunculardan bahsedip, hatta abartıp hakaret ettiği için Rasim ve Mirsad'ı yazdım. Tam tersi minvalde bir yazı olsaydı, o zaman da Kaya ve Ergin Ataman'dan bahsetseydin keşke derdim. Ha bi nickname'in ardından bunları ayırtedebilmen mümkün değil zaten ama burada tanıyanlar bilir zaten onları da yazacağımı.

Giray Özkan dedi ki...

Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker federasyon yönetiminde iktidar savaşında olabilir ama bir taraf olayı tehdit aşamasına çekmiş ki "ben o hakemi istemem" diyebiliyor.MHK'de o hakemi final serisine vermiyor, tehdite boyun eğiyor.Olayları başlatan bu demecin ardından diğer demeçler geliyor.Bundan neden FB suçlu oluyor?Rakibin kılıcı çekmiş saldırıyorken ancak kendi kılıcın ile rakibin kılıç darbesini savunabilirsin.Neden bunu kimse anlamıyor?
Cezalara bakıyorum da FB yönetimi konuşunca suçlu oluyor.Ataman konuşup provake ederken ise suçsuz.Ataman'a ceza vermeyen TBF provakasyonu meşru kılmış olmuyor mu?İleride başka bir kulüp bunu örnek alırsa ve bir hakem için "o hakem x takımın uğurlu hakemidir" derse daha büyük bir olay çıkmayacağının bir garantisi var mı?