Polonya'da 7-20 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek 36. Avrupa Erkekler Basketbol Şampi-yonası finalleri B Grubu'nda Rusya kâğıt üzerinde favori. Ancak Kirilenko'nun yokluğu sıkıntı-ya sebep olabilir. Fransızlar, atletik yapılarıyla her an sürpriz yapmaya hazır bir görüntü ser-gilerken, Almanya da can yakmaya aday bir takım. Grubun en zayıf halkası ise Letonya.
Avrupa Şampiyonası'nın B Grubu'nda tıpkı 12 Dev Adam'ın grubuna benzer bir şekilde, her neticenin oluşabileceği bir denge var. İspanya 2007'de şampiyonluğa uzanan David Blatt'ın çalıştırdığı Rusya, kâğıt üzerinde favori görünse de Mehmet Okur'un Utah Jazz'dan takım arkadaşı Andrei Kirilenko'nun yokluğu dengeleri değiştireceğe benziyor. Grupta, Fransa ve Almanya gibi iki sert takım daha var. Tony Parker önderliğindeki Fransızlar, her daim atletik özellikleriyle büyük tehdit oluşturuyor. Son 10 yıldaki turnuvaların sürpriz takımı Almanya ise Dirk Nowitzki'nin boşluğunu doldurursa yine çok can yakar. Zincirin en zayıf halkası ise Letonya gibi görünüyor.
RUSLAR KÂĞIT ÜZERİNDE FAVORİ AMA...2007 yılında İspanya'da yapılan Avrupa Şampiyonası'nda ABD'li guardı JR Holden'in müthiş katkısıyla kupayı müzesine götüren Rusya kâğıt üzerinde yine favori gösterilebilir. Coach David Blatt, 2007'nin finalinde unutulmaz İspanya maçı ile kazandığı şampiyonadan sonra Efes Pilsen ve Dinamo Moskova gibi dev bütçeli kulüplerde büyük hayal kırıklıkları yaşadı. Polonya 2009'un kendisi için de tekrar bir çıkış olacağına inandığından, işi çok sıkı tutarak takımı önceden toplayıp, düzene sokmaya çalışıyor.
Galibiyet alamadan kapatılan Akropolis Turnuvası'nda, Rusya'nın sadece Sırbistan ile oynadığı maçı seyredebilme fırsatını elde ettim. Avrupa şampiyonluğunu, son saniye topunu Paul Gasol'un elinden çalarak Rusya'ya hediye eden ABD'li JR Holden'in yokluğunu çok hissedecekler gibi. Devşirme şansını da Blatt'in eski oyuncusu Mc Carty'den yana kullandıklarını düşünürsek, oyun kurucu pozisyonunda, Sergey Bykov ve Vitali Fridzon'un ekstra performanslarına ihtiyaçları olacak.
Takımı son iki şampiyonada sayı gücü olarak taşıyan atletik Kirilenko'nun olmadığını düşünürsek gruptan çıksalar bile, devamı için büyük bir şampiyona atılımına ihtiyaçları var. O yüzden Rusların bu turnuvada uzun soluklu gidebileceğini düşünmüyorum.
ALMANLAR NOWİTZKİ'Yİ ÇOK ARAR
Alman basketbolunun gelmiş geçmiş en büyük oyuncusu şüphesiz Dirk Nowitzki'dir. Sokakta gezen hangi Alman'a sorsanız Nowitzki'ye karşı millet olarak ne kadar minnettar olduğunu söyler. Son yıllarda katıldığı her turnuvaya bir şekilde imzasını koyan Alman Milli Takımı'nda bu kez Dirk Nowitzki olmayacak. Ama Almanlar Dirk Nowitzki ve Kaman olmadan da ayakta kalabileceklerini Ankara Efes Cup'ta ortaya koydu.
Point guard pozisyonları, Almanların en belirleyici bölgeleri olacak. Hamann, sayı atmaz ama takıma 15-20 dakikalık bir yüksek ritim kazandırabilir. Onun sakatlığında, A Milli Takım'da ilk kez oynayan Schaffartzik ve Günther'e, Demon Green de tecrübesi ile ortak olmalı.
Oyun kurucu tecrübesi ve eksikliği hissetmez iseler, Tibor, Tim Ohlbrecht, Femerling, Jagla ile yaratacakları pota altı sertliği ile grubu birinci dahi bitirmeleri asla sürpriz olmayacaktır.
Alman takımının forvetleri savunmada yeterli sertlik dozajına her daim ulaşabiliyorlar. Ama forvetler her ne kadar defansta sertlik katkısı alsalar da, skora çok sınırlı derecede etki edebiliyorlar. Bu da onların en büyük handikabı.
Onların derecesini derin bankları ve uzunların muhtemel pota altı karartmaları sonucunda, 4 basketbolcunun oyunu ne kadar yönlendirebileceği etkileyecek.
İnanç takımı olduklarından ilk günkü Fransa maçları çok önemli diye düşünüyorum. Muhtemel bir coşkulu galibiyet, 2. gün Rusya galibiyetinin de habercisi olabilir.
FRANSA, ATLETLERİNE GÜVENİYOR
Geçtiğimiz yıl oynanan 2009 eleme grubunda Türkiye ile aynı grupta yer alan Fransa, iki maçta da kaybederek turnuvaya katılma şansını zora sokmuştu. Ancak hiçbir zaman yabana atılmayacak bir takım olan Fransa, Eurobasket 2009'a Belçika'yı eleyerek geldi. Antwerp'teki 70-66'lık mağlubiyet sonrası, Pau'da 92-54 kazanarak bileklerinin hakkı ile son 16'ya kaldılar. Coach Vincent Collet'in işini ve takımı çok iyi bilmesi en büyük artıları. Yapı olarak bizim takıma çok benziyorlar, onlar da yumurta kapıya dayanınca, o sıcaklığı hissedip, maksimum savaşı, biraz da siyahi adalelerinin avantajı ile sahaya yansıtabiliyorlar.
Usta oyun kurucuları Tony Parker, sayıyı kendine, Diaw'a, Turiaf'a, Pietrus'a atletik özelliklerinden dolayı dağıtmakta güçlük çekmeyecektir.
Kendi liglerinin de özelliği olan koşarak oynama, 'koş koş at' oyununda Parker, onları kontrol altına alabilirse oyundaki çıkışları daha kalıcı olabilir. Bence Fransa-Almanya-Rusya'nın aralarında oynayacağı her maç, basketbolseverler için sonucu önceden bilinmeyen, çekişmeli ve güzel bir seyir sağlayacak.
LETONYA'NIN ŞANSI ÇOK AZLetonya yıllardır büyük turnuvalarda boy gösterse de asla sıradan bir takımın üzerine çıkamıyor. Ankara Efes World Cup'ta izlediğimiz Letonya, oyunu bilen, skorer oyuncuları olan hemen her gün her takıma sürpriz yapabilecek bir ekip. Özellikle takım liderini bulamamaları onları sıradan bir Avrupa takımı özelliğinin üstüne çıkartmıyor. Andris Biedrim'in pota altı hâkimiyeti ve Armand Skele'nin skor gücü onlara periyodik çıkışlar getirse de bir dönem Türkiye'de Efes ve F.Bahçe forması giyen Kambala'nın artık inişe geçen performansı ellerini zayıflatıyor. Bence grubun en zayıf halkası onlar.
Murat Didin-
Zaman
1 yorum:
Rusya bu şampiyona öncesi oldukça dağınık görüntü verdi. Holden'ın yokluğunda oyun kurmakta zorlanıyorlar özellikle kritik bölümlerde. Elemelerden zor da olsa çıkan Fransa'nın grup birinciliği şansıda var. Ama bu gruptan yarı finale bir takımın çıkması zor görünüyor.. Çünkü 4 ekipte oldukça savruk ekipler..
Yorum Gönder