BIY AD

17 Kasım 2009 Salı

Tribün Terörü Açılımı

Dozu her geçen gün biraz daha artan ve holiganizmle birlikte saha dışından sonra içinde de ivme kazanan tribün terörü almış başını gidiyor... Aslında üzerine “elbirliğiyle” kararlı bir biçimde gidilse alınacak “radikal” çözümlerle spor sahalarını savaş alanına çeviren bu terörün önü alınabilir, hatta tamamıyla yok edilebilir bile... Son dönemde özellikle basketbol sporunun başını ağrıtan bu sıkıntının giderilebilmesi için alınması gereken tedbirler ise şöyle özetlenebilir:

1
Gözünde kahraman olmaya çalıştıkları kitlelerin yarattığı teröre gün gelip kendileri de kurbanı olabileceklerini hesaba katmayan yöneticiler, yangına körükle gittiklerinin farkına varıp tutarlı ve rakibi hedef gösteren demeçlere son vermeli.

2
Sporda şiddet yasası bir an önce uygulamaya sokulmalı ve buna paralel olarak polisin maçlarda tribünle sınırlı kalan pasif rolü saha içinde tekrar aktif hale geçirilmeli. Spor polisi birimi bir an önce oluşturulmalı ve maçlarda profesyonel birimler görev yapmalı.

3
Basketbol Federasyonu Disiplin Yönetmelikleri yeniden elden geçirilmeli. Cezai yaptırımlar ağırlaştırılmalı ve gerektiğinde hükmen yenilgi, puan silinmesi ve hatta ligden ihraç gibi seçenekler uygulamaya konmalı.

4
Salon içlerindeki seyirciler güvenlik kameralarıyla takip edilmeli. Bunun yanısıra özel güvenlik birimleri, sahaya yabancı cisim atan ve sahaya atlayan seyircilere karşı anında müdahale edebilecek düzeye getirilmeli. Sahaya giren seyirciye “ömür boyu men” ya da hapis cezaları verilebilmeli.

5
Hakemlerin, saha içi olaylarda yetkisi artırılmalı. Basketbol Federasyonu tarafından, Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde yaşanan türde olaylar cereyan ettiğinde maçı tatil etme, seyirciyi salondan çıkarma gibi tasarruflarının tepki görmeyeceği bir ortam yaratılmalı.

6
Yönetimler, salonlar dolsun diye bedava bilet vermeyi kesmeli. Gerekirse maçlar 500 kişiye ama gerçek basketbol seyircisine oynanmalı.

Habertürk

Hiç yorum yok: