Futbol takımıyla hüsran yaşayan Beşiktaş salonda bir parça itina gösterilirse neler yapabileceğinin farkında mı acaba? Malum, ülkenin en güçlü iki takımı sezon öncesi birbirine girdi. Lige de öyle müthiş başlamadılar.
Beşiktaş ise, kurduğu kadro ve kullanma şekliyle parkeleri şenlendirecek gibi. Yıllardır şampiyonluk yaşamayan kulüp aslında son birkaç sezonda zaman zaman taraftarı heyecanlandıran işler çıkardı.
Yanlış mı hatırlıyorum, bir dönem Akatlar her maçta hıncahınç dolmuyor muydu?
O dönemin yayıncısı NTV sırf bu seyirci atmosferi için her maçlarını canlı yayınlıyordu.
Bir bakıma seyircisi olan takım televizyon için takip edilesi bir ürün haline dönüşüyordu.
Sahi, o seyirciler nereye kayboldu?
Tam istim üzerindeyken, bazı oyuncuların alacak meselesi yüzünden kulübü terk etmesi, koçların birinin gelip birinin gitmesi ile takımın dengesi bozuldu.
Önce paralarını tahsil edemeyen yabancılar gitti (bazıları kulübü mahkemeye verdi), sonra ödediği bilet parasının karşılığını alamayan seyirciler... Bu sporun ihtiyaç duyduğu izleyici kitlesinin böyle iniş çıkış yaşayan bir takıma sadık kalması beklenemezdi. Şimdi hazır futbol takımı kötü gidiyor, kış şartları zorluyorken, o küskün seyirciyi toplamak pekala mümkün...
Geçen yıldan iskeletini büyük ölçüde korumuş ve kriz şartlarında ekonomik ölçülerde iyi takviye edilmiş bir takım var.
Sezona etkileyici bir başlangıç yaptılar. Önlerinde arka arkaya oynanacak Telekom ve Efes maçları var. Alınacak iki galibiyet büyük avantaj getirecek. Genel resme göre, Efes ve Fener'in sorunlu, Telekom ve Galatasaray'ın da istikrarsız görüntüleri ortadayken, normal sezonu birinci bitirmemek için hiçbir sebep yok. Bunu sağlayabilirlerse play-off serisinde Efes ile Fenerbahçe Ülker'in eşleşmesi işten bile değil, bu olasılığı hiç yabana atmayın. Direkt final oynama şansınız yüzde elli artıyor. Şampiyonluk ise hüner gerektiriyor.
Geçen yıllara oranla kulübü zorlamayacak bütçelerle kurulmuş takımın başarısı önündeki tek engel oyuncu maaşları...
Kulüp, futbolun yanında civciv gibi kalan basketbol takımının oyuncu ödemelerini düzenli yapsın, o takım iyi basketbol da oynar, sezonu da birinci bitirir. Seyirci Akatlar'ı yine doldurur, televizyon yine o maçları yayınlar, sponsor desteği de artar. Öyle olunca final de gelir, belki yıllardır hayal edilen şampiyonluk da..
Böyle işlerin ters gittiği bir dönemde basketbol takımı ilaç gibi gelir Demirören'e..
Beşiktaş ise, kurduğu kadro ve kullanma şekliyle parkeleri şenlendirecek gibi. Yıllardır şampiyonluk yaşamayan kulüp aslında son birkaç sezonda zaman zaman taraftarı heyecanlandıran işler çıkardı.
Yanlış mı hatırlıyorum, bir dönem Akatlar her maçta hıncahınç dolmuyor muydu?
O dönemin yayıncısı NTV sırf bu seyirci atmosferi için her maçlarını canlı yayınlıyordu.
Bir bakıma seyircisi olan takım televizyon için takip edilesi bir ürün haline dönüşüyordu.
Sahi, o seyirciler nereye kayboldu?
Tam istim üzerindeyken, bazı oyuncuların alacak meselesi yüzünden kulübü terk etmesi, koçların birinin gelip birinin gitmesi ile takımın dengesi bozuldu.
Önce paralarını tahsil edemeyen yabancılar gitti (bazıları kulübü mahkemeye verdi), sonra ödediği bilet parasının karşılığını alamayan seyirciler... Bu sporun ihtiyaç duyduğu izleyici kitlesinin böyle iniş çıkış yaşayan bir takıma sadık kalması beklenemezdi. Şimdi hazır futbol takımı kötü gidiyor, kış şartları zorluyorken, o küskün seyirciyi toplamak pekala mümkün...
Geçen yıldan iskeletini büyük ölçüde korumuş ve kriz şartlarında ekonomik ölçülerde iyi takviye edilmiş bir takım var.
Sezona etkileyici bir başlangıç yaptılar. Önlerinde arka arkaya oynanacak Telekom ve Efes maçları var. Alınacak iki galibiyet büyük avantaj getirecek. Genel resme göre, Efes ve Fener'in sorunlu, Telekom ve Galatasaray'ın da istikrarsız görüntüleri ortadayken, normal sezonu birinci bitirmemek için hiçbir sebep yok. Bunu sağlayabilirlerse play-off serisinde Efes ile Fenerbahçe Ülker'in eşleşmesi işten bile değil, bu olasılığı hiç yabana atmayın. Direkt final oynama şansınız yüzde elli artıyor. Şampiyonluk ise hüner gerektiriyor.
Geçen yıllara oranla kulübü zorlamayacak bütçelerle kurulmuş takımın başarısı önündeki tek engel oyuncu maaşları...
Kulüp, futbolun yanında civciv gibi kalan basketbol takımının oyuncu ödemelerini düzenli yapsın, o takım iyi basketbol da oynar, sezonu da birinci bitirir. Seyirci Akatlar'ı yine doldurur, televizyon yine o maçları yayınlar, sponsor desteği de artar. Öyle olunca final de gelir, belki yıllardır hayal edilen şampiyonluk da..
Böyle işlerin ters gittiği bir dönemde basketbol takımı ilaç gibi gelir Demirören'e..
Okay Karacan- ZAMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder